Miras Hukuku Nedir? Kapsamı, Davaları ve Avukat Desteği

Miras Hukuku, bir kimsenin vefatından sonra malvarlığının kimlere ve hangi oranlarda, ne şekilde devredileceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Türk Medeni Kanunu çerçevesinde düzenlenen miras hukuku, vefat eden kişinin malvarlığının yasal veya atanmış mirasçılara geçiş sürecini adaletli ve şeffaf biçimde yönetmeyi amaçlar. Bu kapsamda, terekenin (miras bırakanın tüm malvarlığı) tespiti, mirasçıların yasal payları, saklı pay ve tenkis davası gibi önemli konular gündeme gelir.

Miras hukuku, yalnızca mal paylaşımıyla sınırlı kalmaz; vasiyetname türlerinin geçerlilik şartları, vasiyetnamenin iptali, saklı payların korunması ve muris muvazaası gibi karmaşık hukuki süreçleri de kapsar. Ayrıca, veraset ilamı işlemleri, ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu), terekenin tespiti ve tapu iptal davaları da miras hukuku kapsamında sıkça karşılaşılan konulardandır. Özellikle büyük şehirlerde ve karmaşık aile ilişkilerinde miras anlaşmazlıkları sıkça yaşanabildiğinden, hak kaybı yaşamamak ve süreci hızla çözmek için İstanbul miras avukatı desteği almak büyük önem taşır.

Alanında uzman bir miras avukatı, yasal haklarınızın korunması, ve tüm işlemlerin eksiksiz tamamlanması adına size danışmanlık sağlar. 

Miras Hukuku ile ilgili Sözleşme imzalayan bir avukat

Mirasçılar Kimlerdir? Yasal ve Atanmış Mirasçıların Farkı

Mirasçılar, Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere iki ana gruba ayrılır:

  • Yasal mirasçılar, kanunen belirlenmiş kişilerdir. Bu gruba; altsoy (çocuklar, torunlar), üstsoy (anne, baba), sağ kalan eş ve belirli durumlarda devlet dâhil edilir. Türk Medeni Kanunu’nun 495. maddesi ve devamındaki hükümler, yasal mirasçıların kimler olduğunu ve miras paylarının nasıl belirleneceğini ayrıntılı şekilde düzenler. Örneğin, eşin sağ olduğu durumlarda çocuklarla birlikte miras paylaşımı yapılır; çocuk yoksa, üstsoyla paylaşım söz konusu olur.

  • Atanmış mirasçılar ise miras bırakanın (muris) iradesiyle belirlenmiş kişilerdir. Bu kişiler, vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile mirasçı olarak atanabilir. Atanmış mirasçılar, yasal mirasçılık sıfatına sahip olmasalar da, murisin açık iradesi doğrultusunda mirastan pay alabilirler.

Miras paylarının dağılımı ve mirasçılık sıfatının belirlenmesi birçok farklı hukuki unsura bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Özellikle atanmış mirasçılarla yasal mirasçıların haklarının çakıştığı durumlarda hukuki süreç karmaşıklaşabilir. Bu gibi durumlarda, İstanbul miras avukatı desteğiyle hukuki değerlendirme yapılması ve miras hakkının korunması büyük önem taşır.

 

Türkiye'de miras hukuku, yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar ve mirasın dağıtımı dahil olmak üzere – Türk miras avukatı hizmetleri için görsel

Saklı Pay Nedir? Tenkis Davası ile Miras Hakkınızı Geri Alın

Saklı pay, miras bırakanın (muris) ölümünden sonra bazı yakın mirasçıların miras hakkının yasal güvence altına alındığı kısımdır. Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre; altsoy (çocuklar, torunlar), anne-baba (üstsoy) ve sağ kalan eş, saklı pay sahibi yasal mirasçılardır. Muris, saklı pay oranlarını aşarak malvarlığında tasarrufta bulunamaz. Bu sınırı aşan işlemler, saklı paylı mirasçıların tenkis davası açmasına neden olabilir.

Tenkis davası, özellikle mirastan mal kaçırma veya vasiyetname ile bazı mirasçıların dışlandığı durumlarda kullanılan etkin bir hukuki başvuru yoludur. Muris, yalnızca belirli bir oranda tasarruf yetkisine sahiptir; bu sınır aşıldığında yapılan bağışlar veya vasiyetnameler tenkise tabidir. Bu sayede saklı paylı mirasçılar, ihlal edilen miras haklarını geri kazanabilirler.

Tenkis Davası Süreci ve Yasal Dayanağı

Tenkis davası, Türk Medeni Kanunu’nun 560. maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Bu dava hakkı, saklı payı zedelenen mirasçının ihlal durumunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde kullanılmalıdır. Ayrıca, vasiyetnamelere ilişkin tenkis davaları, vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren 10 yıl; diğer tasarruflar içinse mirasın açılmasından itibaren 10 yıl içerisinde açılmalıdır. Bu süreler, hak düşürücü sürelerdir ve geçmesi durumunda dava hakkı sona erer.

Tenkis davasında görevli mahkeme, miras bırakanın taşınmazının bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

Tenkis Davasında Profesyonel Destek

Tenkis davaları hem şekli şartlar hem de miras oranlarının doğru hesaplanması bakımından ciddi hukuki uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, İstanbul miras avukatı desteği ile dava sürecini yürütmek, hem hak kaybını önlemek hem de süreci hızlandırmak açısından oldukça önemlidir.

Vasiyetnamenin İptali Davası: Sebepler ve Süreç

Vasiyetnamenin iptali davası, miras bırakanın vasiyetnamesinin geçerliliğine itiraz eden mirasçılar tarafından açılabilen bir hukuki süreçtir. Bu dava, vasiyetnamenin şekle aykırılık, ehliyetsizlik, irade bozukluğu (hata, aldatma, zorlama) veya hukuka ve ahlaka aykırılık gibi sebeplerle geçersiz sayılması için başlatılır. İşte vasiyetnamenin iptali davasına dair detaylar:

Vasiyetnamenin İptali Davası Neden Açılır?

Vasiyetnamenin iptali davası, aşağıdaki sebeplerle açılabilir:

  1. Ehliyetsizlik: Vasiyetname yapabilmek için kişinin 15 yaşını doldurmuş olması ve ayırt etme gücüne (temyiz kudreti) sahip olması gerekir. Bu şartlar sağlanmadığında, vasiyetname geçersiz sayılabilir. Örneğin, murisin akli melekelerinin yerinde olmaması ya da vasiyetname düzenlendiği sırada ehliyetsiz olması sıkça karşılaşılan iptal sebeplerindendir.
  2. İrade Bozukluğu: Vasiyet eden kişi, aldatma, korkutma veya yanılma gibi nedenlerle istemediği bir vasiyetname yapmaya zorlanmış olabilir. Bu durumun ispatlanması halinde vasiyetname iptal edilebilir.
  3. Şekle Aykırılık: Resmi vasiyetname düzenlenirken katı şekil şartlarına uyulması gerekir. Örneğin, vasiyetnamenin iki tanık huzurunda yapılması veya belirli yaş gruplarındaki kişiler için sağlık raporu sunulması zorunludur. Bu şartlara uyulmaması, vasiyetnamenin iptali için geçerli bir sebeptir.
  4. Hukuka ve Ahlaka Aykırılık: Vasiyetname, hukuka veya ahlaka aykırı şartlar içeriyorsa, bu durum da iptal davasına konu olabilir.

Vasiyetnamenin İptali Davası Nasıl Açılır?

Vasiyetnamenin iptali davası, miras bırakanın vefatından itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre olup, süresinde dava açılmazsa hak kaybına uğranabilir. Dava, mirasçılar veya vasiyetnameyle hakları etkilenen kişiler tarafından açılabilir.

Vasiyetnamenin İptali Davasında Nelere Dikkat Edilmeli?

  • İspat Yükü: İptal sebeplerinin (ehliyetsizlik, irade bozukluğu, şekle aykırılık vb.) mahkemede somut delillerle ispatlanması gerekir.
  • Uzman Desteği: Vasiyetnamenin iptali davaları karmaşık hukuki süreçler içerebilir. Bu nedenle, alanında uzman bir Miras Hukuku Avukatı ile çalışılması, sürecin sağlıklı yürütülmesi açısından önemlidir.
  • Sağlık Raporu: Özellikle yaşlı kişilerde, vasiyetname düzenlenirken akli melekelerin yerinde olduğunu gösteren sağlık raporu talep edilebilir. Bu raporun olmaması, iptal davasında önemli bir delil olabilir.

Vasiyetnamenin İptali Davasının Sonuçları

Başarılı bir iptal davası sonucunda vasiyetname geçersiz say Ascendancy sayılır ve miras, yasal miras kurallarına göre paylaştırılır. Bu süreç, mirasçıların haklarını koruması açısından kritik öneme sahiptir.

Profesyonel Hukuki Destek Alın

Vasiyetnamenin iptali davası, teknik ve karmaşık bir süreçtir. Hukuki hak kayıplarını önlemek ve davanın etkin bir şekilde yürütülmesi için bir Miras Hukuku Avukatı ile çalışılması önerilir.

Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası

Muris muvazaası, miras bırakanın (murisin) mirasçılarını mirastan yoksun bırakmak amacıyla yaptığı danışıklı devir işlemlerini ifade eder. Örneğin, tapuda satış gibi gösterilen ancak gerçekte bağışlama amacı taşıyan işlemler bu kapsama girer. Bu tür durumlarda, mirasçıların haklarını korumak için tapu iptal ve tescil davası açılabilir. İşte bu dava sürecine dair SEO uyumlu, ayrıntılı bir rehber:

Muris Muvazaası Nedir?

Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarını mirastan mahrum etmek için taşınmazlarını danışıklı bir şekilde devretmesi işlemidir. Örneğin, bir taşınmazın tapuda satış gibi gösterilip aslında bağışlama amacı taşıması muris muvazaası olarak değerlendirilir. Bu tür işlemler, Yargıtay içtihatlarına göre muvazaa ispatlandığında iptal edilebilir ve taşınmaz mirasçılara geri döner.

Muris Muvazaası Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası, aşağıdaki durumlarda açılabilir:

  • Tapuda satış gibi gösterilen ancak gerçekte bağışlama olan işlemler.
  • Miras bırakanın, mirasçılarını mirastan yoksun bırakmak için taşınmazı üçüncü kişilere devretmesi.
  • Miras payını gizlemek amacıyla yapılan danışıklı işlemler.

Muris Muvazaasının İspatında Dikkat Edilen Kriterler

Yargıtay içtihatları, muvazaanın ispatı için belirli kriterleri esas alır:

  • Mali Durum: Miras bırakan ve devir yapılan kişinin ekonomik durumu incelenir. Örneğin, satış bedelinin ödenip ödenmediği veya ödeme gücünün olup olmadığı değerlendirilir.
  • Aile İçi İlişkiler: Miras bırakan ile devir alan arasındaki yakınlık ve aile ilişkileri analiz edilir.
  • Satış Bedeli Farkı: Tapudaki satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki fark, muvazaa şüphesi oluşturabilir.
  • Yörenin Gelenekleri: Bölgedeki miras paylaşımı gelenekleri, işlemin danışıklı olup olmadığını anlamada önemli bir etkendir.

Tapu İptal ve Tescil Davası Süreci

  • Yetkili Mahkeme: Dava, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır.
  • Görevli Mahkeme: Görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
  • Zamanaşımı: Bu davada zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmaz. Mirasçılar, herhangi bir süre sınırı olmaksızın dava açabilir.
  • İspat Yükü: Muvazaa iddiasını ortaya atan mirasçı (davacı), iddiasını somut delillerle ispatlamalıdır.

Hukuki Dayanak

Davanın temel dayanağı, 1974 tarihli 1/2 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır. Bu karar, dava sürecinde izlenecek usul ve esasları belirler. Yargıtay kararları, muvazaa iddialarının değerlendirilmesinde yol göstericidir.

Dava Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Delil Toplama: Muvazaa iddiasını destekleyen somut deliller (tapu kayıtları, banka ödemeleri, tanık beyanları vb.) toplanmalıdır.
  • Uzman Desteği: Muris muvazaası davaları karmaşık hukuki süreçlerdir. Miras Hukuku Avukatı ile çalışmak, delillerin doğru değerlendirilmesi ve dava sürecinin etkin yürütülmesi için kritik önemdedir.
  • Stratejik Planlama: Davanın başarısı, delillerin toplanması ve mahkemeye sunulma şekline bağlıdır. Uzman bir avukat, bu süreçte stratejik bir yol haritası çizebilir.

Neden Miras Hukuku Avukatı ile Çalışılmalı?

Muris muvazaası davaları, teknik bilgi ve deneyim gerektirir. Alanında uzman bir Miras Hukuku Avukatı:

  • Delillerin toplanmasında ve sunulmasında profesyonel destek sağlar.
  • Yargıtay içtihatlarına uygun stratejiler geliştirir.
  • Hak kayıplarını önlemek için süreci etkin bir şekilde yönetir.

Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası, mirasçıların haklarını korumasında önemli bir hukuki yoldur. Başarılı bir dava sonucunda, danışıklı işlem iptal edilerek taşınmaz mirasçılara geri döner. Profesyonel hukuki destek alarak bu sürecin doğru yönetilmesi, miras haklarınızın korunması açısından hayati önem taşır.

Miras Taksim Sözleşmesi

Miras taksim sözleşmesi, mirasçıların miras mallarını kendi aralarında anlaşarak paylaştıkları yazılı bir anlaşmadır. Bu sözleşme, miras paylaşımında uyuşmazlıkların önüne geçmek için önemli bir araçtır. İşte miras taksim sözleşmesine dair SEO uyumlu, kapsamlı bir rehber:

Miras Taksim Sözleşmesi Nedir?

Miras taksim sözleşmesi, miras bırakanın vefatından sonra mirasçıların, miras mallarını (taşınmaz, taşınır malvarlığı vb.) kendi aralarında anlaşarak paylaştıkları yazılı bir sözleşmedir. Bu anlaşma, mirasın paylaşımını düzenler ve mirasçıların haklarını güvence altına alır. Sözleşme, tüm mirasçıların katılımıyla hazırlanmalı ve yazılı olarak yapılmalıdır.

Miras Taksim Sözleşmesinin Özellikleri

  • Yazılı Şekil Şartı: Miras taksim sözleşmesi, geçerliliği için yazılı şekilde yapılmalıdır. Sözlü anlaşmalar hukuken bağlayıcı değildir.
  • Tüm Mirasçıların Katılımı: Sözleşmenin geçerli olabilmesi için tüm mirasçıların katılımı ve rızası gereklidir. Eksik katılım, sözleşmenin iptaline yol açabilir.
  • Noter Onayı: Tapuda kayıtlı taşınmazların devri söz konusuysa, sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Bu, resmi bir belge olarak tapu işlemlerinde kullanılmasını sağlar.
  • Hukuki Bağlayıcılık: Sözleşme, mirasçıların paylaşıma ilişkin hak ve yükümlülüklerini netleştirir ve olası uyuşmazlıkların önüne geçer.

Miras Taksim Sözleşmesi Neden Önemlidir?

  • Uyuşmazlıkların Önlenmesi: Miras paylaşımı sırasında mirasçılar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları önler.
  • Hukuki Güvence: Paylaşımın adil ve şeffaf bir şekilde yapılmasını sağlar.
  • Tapu İşlemlerinde Kolaylık: Taşınmazların devri için noter onaylı bir sözleşme, tapu sicilinde işlemleri hızlandırır.
  • Hak Kayıplarının Önlenmesi: Eksik veya hatalı paylaşımın önüne geçerek mirasçıların haklarını korur.

Miras Taksim Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?

  1. Mirasçıların Belirlenmesi: Tüm yasal mirasçıların (eş, çocuklar, diğer mirasçılar) tespit edilmesi gerekir.
  2. Malvarlığının Tespiti: Mirasa konu olan taşınmazlar, taşınır mallar, banka hesapları gibi varlıklar belirlenmelidir.
  3. Paylaşım Anlaşması: Mirasçılar, malların nasıl paylaşılacağı konusunda anlaşmaya varır.
  4. Yazılı Sözleşme: Anlaşma, yazılı bir sözleşmeye dökülür. Taşınmazlar söz konusuysa, noter huzurunda düzenleme şeklinde yapılır.
  5. Noter Onayı: Taşınmaz devirleri için noter onayı alınır ve tapu işlemleri tamamlanır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Hukuki Boşluklar: Sözleşmede eksik veya hatalı düzenlemeler, ileride uyuşmazlıklara yol açabilir. Örneğin, bir mirasçının payının belirsiz bırakılması sorun yaratabilir.
  • Eşitlik İlkesi: Miras paylaşımında yasal miras paylarına riayet edilmelidir. Aksi takdirde, saklı pay sahibi mirasçılar dava açabilir.
  • Uzman Desteği: Miras taksim sözleşmesi, hukuki geçerlilik ve mirasçıların haklarının korunması için Miras Hukuku Avukatı rehberliğinde hazırlanmalıdır.
  • Tapu İşlemleri: Taşınmazların devri için noter onayı sonrası tapu müdürlüğünde gerekli işlemler yapılmalıdır.

Miras Hukuku Süreçleri: Ortaklığın Giderilmesi, Tereke Tespiti ve Veraset İlamı

Miras hukuku, miras bırakanın vefatından sonra malvarlığının paylaştırılmasını düzenleyen önemli bir hukuk dalıdır. Partners ASB Hukuk Bürosu olarak, İstanbul’da miras hukuku alanında uzman avukatlarımızla, ortaklığın giderilmesi davası, terekenin tespiti ve veraset ilamı işlemlerinde profesyonel destek sunuyoruz. Aşağıda, bu süreçlerin detaylarını ve dikkat edilmesi gerekenleri açıklıyoruz.

Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şuyu)

Ortaklığın giderilmesi davası, mirasçılar arasında anlaşmazlık yaşanan taşınır veya taşınmaz malların paylaştırılması için açılır. Bu dava, Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülür ve yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Mahkeme, malın aynen taksimine karar verebilir; bu mümkün değilse, malın satışı gerçekleştirilir ve elde edilen gelir mirasçılar arasında paylaştırılır.

01.09.2023 tarihinden itibaren, ortaklığın giderilmesi davalarında zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. Dava açmadan önce arabulucuya başvurulmalı ve anlaşma sağlanmaya çalışılmalıdır. Taşınmazda ağaç, ev veya bina gibi bütünleyici parçalar varsa ve bunların aidiyeti belirsizse, muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılması gerekir. Bu dava, ortaklığın giderilmesi davasında bekletici mesele olarak ele alınır ve öncelikle aidiyet tespiti yapılır.

Terekenin Tespiti

Tereke, miras bırakanın vefat anındaki tüm malvarlığını kapsar. Mirasçılar, bu malvarlığının içeriğini öğrenmek için terekenin tespiti davası açabilir. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen bu dava, taşınmazlar, taşınırlar, alacaklar ve borçlar gibi tüm unsurları belirler. Doğru bir tereke tespiti, mirasın adil paylaşımı için kritik öneme sahiptir. Partners ASB Hukuk Bürosu, tereke tespiti sürecinde mirasçılara kapsamlı hukuki destek sağlar.

Veraset İlamı İşlemleri

Veraset ilamı, mirasçıların kimliğini resmi olarak belgeleyen bir evraktır. Noter veya Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınabilir. Bu belge olmadan banka işlemleri veya tapu devir işlemleri yapılamaz. Özellikle yurt dışında yaşayan mirasçılar veya eski kayıtların bulunduğu durumlarda, veraset ilamı işlemleri karmaşık hale gelebilir. İstanbul miras avukatlarımız, bu süreci hızlı ve sorunsuz bir şekilde yönetmenize yardımcı olur.

Partners ASB Hukuk Bürosu olarak, miras hukuku süreçlerinde yanınızdayız. Ortaklığın giderilmesi, tereke tespiti ve veraset ilamı gibi konularda profesyonel destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Miras paylaşımı, Türk Medeni Kanunu’nun 495-682. maddelerine göre yapılır. Vasiyetname varsa, miras bırakanın iradesine uygun olarak paylaşım gerçekleştirilir. Vasiyetname yoksa, miras yasal mirasçılara zümre sistemine göre dağıtılır. Örneğin, miras bırakanın altsoyu (çocukları, torunları) varsa, miras öncelikle onlara paylaştırılır. Sağ kalan eşin payı, mirasçı olduğu zümreye göre değişir (örneğin, altsoy ile mirasçıysa 1/4, anne-baba ile mirasçıysa 1/2). Mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa, ortaklığın giderilmesi davası açılarak paylaşım mahkeme yoluyla yapılır.

Veraset ilamı, mirasçıların kimliğini ve paylarını gösteren resmi bir belgedir. Noterden, Sulh Hukuk Mahkemesi’nden veya e-Devlet üzerinden alınabilir. Banka işlemleri, tapu devirleri ve diğer resmi işlemler için gereklidir. Yurt dışında yaşayan mirasçılar veya eski kayıtlar söz konusu olduğunda, süreç karmaşıklaşabilir; bu durumda bir miras avukatından destek almak süreci kolaylaştırır.

Evet, mirasçılar, miras bırakanın borçlarından müteselsilen sorumludur. Ancak, mirasın reddi durumunda borçlardan sorumlu olunmaz. Mirasın reddi, miras bırakanın vefatından itibaren 3 ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak yapılabilir. Borçlar, mirasın değerini aşıyorsa, mirasın hükmen reddi davası açılabilir.

Evet, mirasçı mirastan feragat edebilir. Mirasın reddi, mirasın tamamından vazgeçmek için yapılır ve Sulh Hukuk Mahkemesi’nde resmi bir dilekçeyle beyan edilir. Ayrıca, miras payının devri sözleşmesiyle bir mirasçı, payını diğer mirasçılara veya üçüncü bir kişiye devredebilir. Bu sözleşme, mirasçılar arasında yazılı şekilde yapılır; üçüncü kişilere devirde noter onayı gerekir.

Sağ kalan eşin miras payı, birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişir:
– Altsoy (çocuklar, torunlar) ile mirasçıysa: 1/4
– Anne-baba zümresi ile mirasçıysa: 1/2
– Büyükanne-büyükbaba zümresi ile mirasçıysa: 3/4
– Hiçbir zümrede mirasçı yoksa: Mirasın tamamı

Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak için satış gibi gösterip aslında bağışlama yaptığı durumlardır. Örneğin, bir taşınmazın tapuda satış olarak gösterilip gerçekte mirasçıdan mal kaçırmak için bağışlanması yaygındır. Bu durumun tespiti için tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Ancak, muvazaanın ispatı karmaşıktır ve tanık beyanları, yazılı deliller veya ekonomik durum analizleri gibi kanıtlar gerektirir. Yargıtay kararları, bu tür işlemlerin batıl olduğunu kabul eder, ancak her vaka özgün olduğu için kesin bir sonuç garantisi yoktur. Uzman bir miras avukatıyla çalışmak, bu tür davalarda kritik önem taşır.

Küçük mirasçıların hakları, Türk Medeni Kanunu’nda özel olarak korunur. Örneğin, bir taşınmazın satışı küçük mirasçının hissesini etkiliyorsa, Aile Mahkemesi’nden onay alınması zorunludur. Ancak, mahkemenin satışın küçük mirasçının menfaatine uygun olup olmadığını değerlendirme kriterleri net değildir ve vaka bazında değişir. Bu durum, paylaşım süreçlerinde belirsizlik yaratabilir. Bir miras avukatı, küçük mirasçıların haklarını korumak için gerekli hukuki adımları atabilir.

Bir mirasçının mirası reddetmesi, diğer mirasçıların paylarını artırabilir, ancak bu durum terekenin borç yüküne bağlı olarak karmaşıklaşabilir. Örneğin, borçlar mirasın değerini aşıyorsa, diğer mirasçıların da reddetme hakkı vardır, ancak bu süreçte zaman aşımı (3 ay) ve usul kuralları sıkı şekilde uygulanır. Reddi mirasın diğer mirasçıların paylarına etkisi, terekenin büyüklüğüne ve borç durumuna göre netlik kazanmaz; bu nedenle hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Vasiyetnamenin geçerliliği, şekil şartlarına ve miras bırakanın ehliyetine bağlıdır. Resmi vasiyetname noter veya sulh hâkimi huzurunda, el yazılı vasiyetname miras bırakanın kendi yazısıyla hazırlanmalıdır. Ancak, vasiyetnamenin içeriği veya miras bırakanın akıl sağlığı konusunda itirazlar sıkça görülür. Özellikle yaşlı miras bırakanlarda akıl sağlığı raporları noter tarafından talep edilebilir, ancak bu raporların geçerliliği tartışmalıdır. Bu tür belirsizlikler, vasiyetnamenin iptali davalarına yol açabilir.

Miras Haklarınızı Korumak ve Güvence Altına Almak İçin Şimdi Bize Ulaşın

Miras paylaşımı, vasiyetname, saklı pay, tenkis ve terekenin tespiti gibi tüm miras hukuku süreçlerinde uzman İstanbul miras avukatı ekibimiz yanınızda. Hukuki haklarınızın kaybolmaması, miras anlaşmazlıklarının önlenmesi ve adil paylaşım için hızlı, güvenilir ve gizlilik esaslı hizmet sunuyoruz. Mirasla ilgili tüm sorularınızda profesyonel destek alın, hak kaybı yaşamadan miras sürecini yönetin.